SİLAH GÜVENLİK DİSİPLİNLERİ

Bu blog yazımızda sizlere GÜVENLİK konusundan bahsedeceğim.

GÜVENLİK 

Güvenlik aslında kişinin normal doğal akışında olan hayatının bozulmadan, vücut bütünlüğü tam bir şekilde hayatını devam ettirebilmesi değil midir? Farklı farklı cümleler ile kişisel olarak yorumlanacak kelimelerdir bunlar. Peki silahların kullanımı, hayatın doğal akışını bozmaz mı?

 Mesela “Kızılay’da kullanılan bir silah çoğu insanın doğal akışını bozar öyle değil mi ?“ öyle, yani aslında silahlar,  güvenlik kelimesi ile tam anlamıyla zıt olarak çalışırlar.

 

Eğer ki doğru bir şekilde eğitilmez ve silahların kullanımını bilmeyen kişilerden, bunları öğrenirsem,  silah kullanımında tamamen güvenlik kelimesine ters davranmış olmaz mıyım ?

 

Evet olurum o yüzden silah eğitimlerinde doğru eğitmen tercihi çok mühimdir.

 

Silah eğitimlerinde güvenliğin sağlanması için, hayatın doğal akışının bozulmaması için kullandığımız disiplinler ve yöntemler vardır. Polislik mesleğinde disiplin esastır, bundan sonra bu kelimeyi hayatınızın en tepesine yazın.

 

Disiplin nedir diyip küçük bir başlık açıp hemen güvenlik başlığına geri dönelim,

 

 

DİSİPLİN NEDİR ?

 

 Gündelik yaşantıda kişilerin  her şeyin kurallı ve düzenli bir şekilde ilerleyebilmesi için  bulunan toplumun genel düşünce ve davranışlarına uymalarına sağlamak için alınan önlemlerdir. 

 

Daha doğru bir ifadeyle  gözyaşı dökmemek için, geçmişten gelen, kanla öğrenilmiş bilgilerin sonucunda, disiplin olması durumunda sorun ile karşılaşılmayan,  yokluğunda mutlaka sorun oluşan bir yaşam biçimidir. Disiplin olmayan yerde kan ve gözyaşı olur.

 

Burayı çok uzattım biliyorum ama güvenlik işini çözersek gerisi sökülmüş iplik gibi gelecek, bizlerin üzülmemesi, sizlerin, ailelerimiz üzülmemesi için bunlar şart.

 

Bizlerin silah eğitimlerinde güvenliği sağlamak için,  kullandığımız temel 2 disiplinimiz mevcuttur. 2 yaşam biçimimiz. Yaşam biçimi dedim, çünkü kolluk olarak bu tabanca senin hep yanında, eşinle tatile giderken, görevde, cafede arkadaşlarınla okey oynamaya giderken, çocuğunla oynarken hep yanında, o yüzden artık bu disiplin senin yaşam biçimin.

 

Şimdi bu 2 disiplin nedir?

 

 Silah parçalarından bahsetmedik, o yüzden bunu hem geleneksel ismi, hem de sanki silahları hiç bilmeyen birine anlatır gibi anlatalım. Bizler kolluk olarak bu tabirlere aşinayız elbette.

 

SİLAHIN NAMLU DİSİPLİNİ (ön disiplin)

Hepinizden duyar gibiyim, işte zarar vermek istemeyeceğin kişiye canlı veya cansız herhangi bir varlığa silahını yöneltme. Evet bu çok doğru ve sıklıkla kullanılan bir tabirdir, herkes bunu bilir peki kazalar niye hala oluyor? Çünkü kullanıcı bu cümleyi doğru analiz edemiyor.

 

Atıcı sanıyor ki bu cümle sadece atış halinde uyması gereken bir kural.

 

Kendi ifadem ve kelimelerdir ile size bunu açıklayayım. Dikkatle dinleyin;.

 

Hayatının tüm alanında, silahını gözle görülür pozisyona getirdiğin anda(silahını kılıfından dışarıya çıkardığın her durumda), silahının ön tarafının(namlusunun)  zarar vermek istemediğin hiçbir canlı cansız varlığa doğrultup doğrultmama kararını aldığın andır.

Örneklerle açıklayalım;

 

“Karşımda bıçaklı bir şahıs var , uyarılarımı yaptım, kendimi tanıttım ,  mesafemi korumaya çalışıyorum ama alanım dar, silahımı çıkardım ve doldurdum, suç işleme şüphesi olan kişiye karşı silahımı doğrulttum “şu an canlı bir kişiye silahımı doğrulttum, namlu disiplinine uymuyor muyum? Yoksa uyuyor muyum ?

 

Kadro atışına geldin tüm atışlarını bitirdin, yere düşen şarjörünü almak için silahınla beraber eğildin ve yerden şarjörünü alırken silahının namlusu bacaklarını veyahut yanındaki arkadaşını gösterdi, atış bitti zaten öyle değil mi ? Silah boş? Peki şu an namlu disiplinine uyuyor muyum ?

 

Disiplinler ve silah dolu boş kontrol, bunları tüm hayatınız boyunca uygulayacaksınız.  Birinci konuda bıçaklı şahıs, kontrol tamamen bizde kullanıp kullanmama kararı tamamen bize kalmış, her şeyi analiz ediyor ve namlu disipline hala uyuyorum. Canlı bir organizmaya silahını doğrultmasına  rağmen namlu disiplinine uyuyor.

 

 

 İkinci kişi atışta bütün güvenlik önlemleri alınmış . Zemin zaten toprak,  büyük ihtimal sekme bile gerçekleşmeyecek, silah tam bacaklarını göstermiyor bile, ama bu bizim için hiç önemli değil, kontrol tamamen kişiden çıkmış. Fişek belki sekmeyecek ama belki de bir taşa çarpıp ilerleyecek bilemeyiz.

O yüzden namlu disiplini dediğimiz şey,

 

Kontrolün tamamen kullanıcıda olduğu , kararı kendisinin verdiği, konuyu ihtimallere bırakmadığı, tabancanın ön tarafının nereye denk geldiğini sürekli görüp analiz ettiği, en sonunda artık canlı veya cansız kime zarar vereceğine kendisinin karar verdiği andır.

 

Bu kadar büyük bir sorumluluğa sahip bu disiplinin, detaylandırılmaması, basite indirgenmesi, zamanında bu işe  gereken önemin verilmemiş olduğu ve suçla mücadelede silahın bu kadar etkin kullanılmadığı zamanlara denk gelmesindendir.

 

Kontrol daima bizde.

 

 

İkinci disiplinimiz ile devam edelim ikinci disiplinimizin adı ;

 

Tetik (parmak) disiplini

İşaret parmağı,  silah kullanımına geçtikten itibaren bu parmağın ismi değişiyor. Artık bu parmağın adı  tetik parmağıdır.

 

Yukarıda bahsettiğimiz namlu disiplini ve şu an bahsedeceğimiz tetik disiplini birbiriyle kardeş gibidir. Hatta etle tırnak gibidir. Her ikisinin olması durumunda gündelik hayatınıza özgür ve sağ bir şekilde devam edebilirsiniz. Herhangi birinin olması bile sizi bazı kötü sonuçlardan korur. Ama her ikisinin aynı anda göz ardı edilmesi, çok kötü ve istenilmeyen sonuçları doğurur.

 

Tetik (parmak ) disiplini diye adlandırdığımız şey, evvvet  duyar gibiyim atışa karar vermediğimiz durumlarda parmağımızın tetik korkuluğumuzun dışında durması durumudur. Çok güzel ve doğru. Ama biraz daha detaylandırıp, gündelik hayata sokalım.

Silahımızın ateşlenmesi sağlayan, tabanca üzerindeki, en son parça artık tetiktir.

 

Çok hassas bir şekilde ve çok küçük bir enerjiyle silahımızdan geri dönüşü olmayan çekirdeğin gitmesini sağlar. Karar verme süreci silah kullanımında eğer düşünürseniz, aslında tamamen kullanıcıya aittir. Dışarıdan gelen bir komutla silahınızı aktif etmez veya durdurmazsınız, tamamen adrenalin ve o anki yaşadığınız durumdan kurtulmak için silah kullanmaya veya kullanmamaya kararı veririz. İşte bakın tetik disiplini diye adlandırdığımız şey burada başlıyor.

 

 

Vereceğimizi karara kadar silahın biz istemeden aktif hale gelmemesi için(patlamaması için) aldığımız bir önlemdir. Tetik parmağımızın tetikten uzakta, dışında ,  tetiğin içinde ve üzerinde  bulunmaması.

İnsanlar yaratılışları itibariyle herhangi irkilme durumunda, korkma veyahut savunma durumunda, yumruklarını sıkmak isterler bu bebeklikten itibaren insanda oluşan bir reflekstir.

 O yüzden böyle ağır sonuçları olan bir duruma neden olan ,  çok hassas hareket alıp aksiyona geçen bir silahın  tetiğin üzerinde parmak tutmak tamamen tecrübesizlik ve acemiliktir.

 

Bu iki disiplini silah ile aynı ortama girdiğiniz andan itibaren sürekli kullanmanız durumunda, normal yaşantınıza devam edeceksiniz.

 

Gördüğüm ve edindiğim tecrübelerden yola çıkarak bunu size söylüyorum.

 

Unutmayalım ki  bu disiplinlere uymadığımızda, genelde yaşadığımız silah kazalarında hep en sevdiğimiz, en yakınımız zarar görecek . Şu değerli sözü sevdiğim bir arkadaşımı da alıntılayarak paylaşmak isterim. Benim hayatıma kattığı için teşekkür ederim.

 

“Kardeşimin kanı, elimi yıkamakla geçmez.”

 

 

Güvenliği sağlamak için, silahımızı güvenli bir pozisyonda taşıyabilmemiz ve eğitimlerimize güvenli bir şekilde geçebilmemiz için bu iki disipline mutlaka uymamız gerekiyor.

 

Uyduğumuzu ve öğrendiğimizi düşünerek diğer konuya geçelim.

 

Etrafınızda silah kullanan kişiler varsa, eğer ki bu disiplinlere uymuyorlarsa uyaralım. Uymamaya devam ediyorlarsa, bu ortamdan sevdiklerimizle uzaklaşalım. Farz namazın riyası olmaz. Bu disiplinlerden dolayı birinin uyarmanın riyası, ayıbı olmaz. Uyaralım. Uymuyorsa uzaklaşalım.

 

22 Şub 11:40